Kediyi de kurtaracaklar mı?
Anladım ki zor olacak yeni bir günlüğün ilk sayfasına yazmak. Ben de bari hiçbir şeyin başı veya sonu yokmuş gıbı davranayım.
Yukarıdaki cümlede geçen “gıbı” kelimesinden de hissedebileceğiniz üzere, haftalar sonra türkçe klavyede yazmaya yeniden alışmaya çalışıyorum. Blog’a yazdıklarım “İngilizce görünümlü Türkçe” olmasın istedim ama topu topu altı haftada, eskiden şakır şakır, tıkır tıkır yazabilirken vardığım bu nokta -esasen amnezik beyinli olmam sebebiyle- beni çok da şaşırtmadı. Yine de duruma biraz içerlediğimi belirtmem gerek.
“Nedir bu klavye işi, nerelerdesin sen yahu?” diyenler olursa, ben New Orleans‘a yerleştim. Uzunca bir süre daha buralarda olacağa benziyorum.
Düygü Nawlins’ten bildiriyor…
Hoşgeldim sanırım