Çektiğim en güzel fotoğraf
“Mardi Gras müzisyenleri”ni anlatan bir photoessay yazmak istiyordum, ama vazgeçtim. Çok sevdiğim bir iki fotoğrafın net çıkmadığını farkettim.
Mardi Gras döneminde birkaç gün boyunca elimden fotoğraf makinesini düşürmedim. Hatta Meren’e söylediklerimi buraya yapıştırıvereyim: “Bugün de bissürü fotoğraf çektim. Çok keyifliydi. Hayattan zevk almaya başladım gibi hissediyorum makineyi elime aldığımdan beri. Ortamlarda hiç sıkılmıyorum. İnsanlarla olmaktan keyif alıyorum. Çünkü onlardan uzaklaşmak istediğim anda fotoğraf çekmeye başlamam yeterli oluyor, kimse bana ilişmiyor. Ben de işe yarar bişeylerle vaktimi boşa harcamadığımı hissediyorum. Gerilmiyorum. Müthiş bişey :)”
Son bir haftada çektiğim yüzlerce, ve çoğu işe yaramaz karenin arasından, gönlümün açık farkla sultanı bu kare oldu. Sadece bu kare için “oha gerçekten çok güzel bir fotoğraf oldu” diyebildim. (Mardi Gras’nın nasıl bir şey olduğuna dair fikir edinmek isterseniz, diğer fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.)
Bu arada Meren’in yokluğunu katlanılır kılan her türlü etkinliğe saldıran bir insan olarak, bugün şekil ve şemalimde bir değişikliğe gittim. Ahmet saçımı kesti ve son derece rastgele büyüklükte seçtiğimiz perçemleri turuncuya boyadı. Hayatımda saçıma ilk kez boya değmiş olduğunu da belirteyim (bu anlamsız ayrıntı ile sizler de mutlu yarınlara koşuverin). Fikir vermesi bakımından işte şöyle bir şey oldum:
(not: hayır burnum normalde öyle patlıcan gibi değil, evet şekilci bir “kadın” organizmasıyım, evet Japon animelerindeki kızlara benzemek istiyorum, hayır saçlarımı boyamam hala “kagobunshin no justsu” yapamadığım gerçeğini değiştirmedi -Çağlar’a ve Didem Kamoy’a yingelerinden selam olsun ;)
Dee said,
Şubat 25, 2007 @ 12:20
Buyrun benim. :) Mavi olsana bu arada. Çok eglenceli.
Gerçi ben de mavi olsam da bu harem nu justsu yapmamı sağlamıyor hala. ;)
Düygü said,
Şubat 25, 2007 @ 16:47
Bi dakka o mavi çok müthişmiş. Acaba turuncuların arasına mı yapsam ki. :)
Dee said,
Şubat 25, 2007 @ 18:38
Valla yap. Bak hem mavi yapınca kedi yawrusu summon edebiliyorsun. ;P
(Dur hemen “kız muhabbeti”ne çevireyim ortalığı.) Kardiş güzel olmasına oluyor da :
1) Saçı önce açmazsan (Oryal moryal derler ya o hesap. Ingiliscesi “bleach” ;) ) o renk ööle olmuyor. Siyah görünen bir lacivert oluyor bildiğin (buradaki permenant boyalarla).
2) Boyandı etti, güzel oldu di mi? Maalesef 4. yıkamadan sonra açılıyor o saçın rengi. Direkt boya olmadığı, bleach üzerine $ettirildiği için. Önce açık mavi, sonra grimtrak ve yeşil karışık bişiye dönüşüyor yıkandıkça. Ve en fazla bir ay sonra kendimi yine kuaför koltuğunda buluyorum. :(
Soona “söölemedi” deme diye bööle bi “Hanım Kadının Köşesinden” programı yaptım, müdavimlerinden özür dilerim. ;)
meren said,
Mart 1, 2007 @ 16:40
Saçlarınızın hastası oldum efendim. Öylesine dilim tutuldu ki ancak şimdi yazabildim buraya da. Pek hoşlar.
cemre said,
Mayıs 6, 2007 @ 19:13
bence hiiç güzel olmamış resimler ben daha güzelini koyarımm ok bana bu msn den ulaş senle konuşalım hadi cnm by bidahakine daha güzel resim koy by
Düygü said,
Mayıs 7, 2007 @ 06:08
Peki.
Azrail662 said,
Eylül 7, 2007 @ 10:03
güzelsiniz
gültekin said,
Ekim 6, 2009 @ 13:53
maşallah ki ne maşallah allah nazardan saklasın…..
gültekin said,
Ekim 6, 2009 @ 13:55
masallah ki ne maşallah allah nazardan saklasın cok güzelsin…..
Nesobaby said,
Ekim 8, 2009 @ 05:57
Düygü Selam !
Siteni yeni keşfettim.Aslında önce bana gönderilen bir fwd mail içerisinde adının (bunu da dün keşfettim) Murat Eren olup sizin ona Meren dediğiniz eşinin sonra da senin siteni keşfettim. İkiniz de yaratıcı farklı bloglar yapmışsınız. Bu arada çok gezmeyi seven ve çok gezen bir çift olarak (eşim ve ben) fotoğraflarınıza da bayıldım ( picasa’daki) En güzel fotoğrafım diye bence sadece bunu seçme diğerlerine haksızlık etmiş olursun. Takipteyim..Sevgiler..
“Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız”
Duygu said,
Ekim 8, 2009 @ 09:25
Nesobaby hoşgeldin, güzel sözlerin için çok çok teşekkür ederim :)