Pek kıymetli meteorlar ve yarı kıymetli taşlar

Geçtiğimiz haftalarda Meren’le bir fotoğraf paneline gitmiştik. Panel, Louisiana eyaletinin başkenti Baton Rouge’daki Louisiana Art and Science Museum’daydı. Sonrasında müzeyi de gezme fırsatımız oldu. Küçük bir müzeydi fakat özellikle meteor koleksiyonunun hastası oldum.

Çeşitli tarihlerde dünyaya düşmüş meteorlardan parçaların, ya da meteorun tamamının sergilendiği bu bölümde o uzaylı taşların bazılarına dokunabiliyordunuz (En azından biz bir “No Tocar” levhası görmedik). Garip bir duygu. O önünüzde duran cisim, kim bilir kaç bin senedir bu evrende, kim bilir hangi patlamada hangi gezegenden koptu da geldi, birgün Dünya’nın atmosferine girdi. Tamamen yanıp kül olmadan yeryüzüne düşmeyi başardı. Evet bu cisimcik bir zamanlar uzay boşluğunda uçuyordu. Ve şimdi burada ben ona dokunabiliyorum. Atmosfere sürtünmesi sırasında (ki o anda onu gören insanlar bir yıldızın kaydığını sanıp dilek tutmaktaydılar) yüzeyinin sıcaklığından pütürleri yuvarlanmış, eriyip de donmuş olduğu her halinden belli…

(fotoğraflar Google'dan)

Bazı meteor örneklerinin ise kesitleri vardı (bildiğiniz kayayı dilimlemişler! Yukarıdaki iki resimde görülüyor). Bu kesitlere bakınca içeride sanki nanoteknoloji ürünü elektronik devreler var gibi geldi bana (evet süpergirl olduğum için nano boyutları algılayabilen gözlere sahibim, ukala okur seni). Galiba uzaylılar dünyamızı bu şekilde ele geçirmeye çalışıyorlar ahali! Şaka bir yana (bu lafı da hiç sevmiyorum, niye kullandıysam), meteor kesitleri neden böyle görünüyor, bir bilen varsa açıklayıversin lütfen. (Ben araştırmacı gazeteci kimliğimi aşağıdaki taşlar için sakladım).

Sonra, müzenin hediyelik eşya dükkanında satılan yarı kıymetli taşları gördüm. O kadar güzellerdi ki dayanamayıp birkaç tane aldım. (Yarı kıymetli olsalar da pahalı değiller).

Birkaç ay önce çeşitli nesnelerin fotoğraflarını çekebilmek için kendime bir soft box yapmıştım. Evdeki boş kolilerden ve artmış Amerikan bezinden yapılmış bir soft box için gerçekten çok iyi performans gösteriyor. Aşağıdaki fotoğrafları onu kullanarak çektim.

Amacım sadece taşların güzelliğini paylaşmak. Bir kısmını biraz da araştırdım, ufak tefek bilgiler ekliyorum. Afiyet olsun.

MİKA

(müzeden verilen bilgi kartında star mica diye geçiyor ama İnternet’te böyle sarı renkli olanına rastlayamadım).

AMETİST

İngilizcesi Amethyst. Bu en sevdiklerimden biri. Ara sıra elime alıp doğanın cansız parçalarının güzelliğine de hayret ediyorum.

Ametist kelimesi Eski Yunanca’da a- (olumsuzluk eki, “değil”) ve methustos‘tan (“sarhoş”) geliyor. Zira bu taşın sahibini sarhoşluktan koruduğuna inanılıyormuş. Eskiden elmas, yakut gibi değerli taşlar arasında yer alan ametist, Brezilya’da büyük ametist yataklarının bulunması ile değerini kaybetmiş. (Bu işler ne acayip yürüyor yahu! Şu güzelliğe değersiz diyenin kafasını kırasım geliyor).

PİRİT

İngilizce’de Aptal Altını yani Fool’s Gold (Pyrite) diye geçiyor bu mineral. Zira dışarıdan bakınca hakikaten altın bulduğunuzu zannedebilirsiniz. Fakat bu sarımtırak parlak yapısı aslında demir sülfattan kaynaklanıyormuş.

FUCHSİTE

İsmini söylemekte zorlanıyor, kendisi hakkında araştırma yapmayı reddediyorum.

LEPİDOLİT

Yine Eski Yunanca’daki lepidos (pul) ve lithos (taş) kelimelerinden geliyor. Pul derken mektup pulu değil de balık pulu… Aynı zamanda lityum mikası da deniyormuş. Önemli bir lityum kaynağı imiş. (Lityum da mesela manik-depresif tedavisinde kullanılan bir ilaç. Ayrıca hücredeki Wnt sinyalini etkinleştirir, benim de bir ara eski labda zavallı kurbağa larvalarını o ilaçla serseme çevirmişliğim var, ama neyse nerden geldik buraya şimdi :).

AMMONİT

Yav bu bildiğiniz fosil, taşın içinde. Harika değil mi! (1,5 papele satıyorlar bunu, nasıl bol varsa artık ellerinde).

KİYANİT

İngilizcesi Kyanite. Şimdi bu dünyada gördüğüm en güzel cansız şeylerden biri değil de nedir? (Kendime soruyorum, ve kendim cevaplıyorum, evet öyledir.) İsim yine Yunanca’dan, kyanos, yani mavi. Tabak çanak, seramik sanayiinde kullanılıyormuş bu yavrucaaz.

AKİK TAŞI

Türkçesi akik taşı olarak geçiyor ama emin olamadım. Daha önce gördüğüm akik taşlarına benzetemiyorum zira. İngilizcesi “Agate”. Bunu Meren bana New York’taki Doğa Bilimleri Müzesi’nden almıştı. Müzede devasa bir örneği vardı. Müzeler iyi ki var.

JEOT (yarıya bölünmüş)

İngilizcesi Geode. Yunanca geoides yani “topraksı” (earthlike) kelimesinden geliyor. Bunlar volkanik kayaların ya da çökelti kayalarının içinde oluşan kayasal yapılarmış. En önemli özellikleri içlerinde kristal yapılar barındırmaları. Dış kısmı genelde kireçtaşından oluşuyormuş. Kristaller ise kuartz ya da kalsedon birikintileri oluyormuş. Kimi jeotların içi tamamen kristal ile dolu olabilirken, buradaki örnekte olduğu gibi kimisinin içinde boşluk da olabiliyormuş.

Sizlerin de gözü gönlü açılmıştır diye umarak, eskilerin söylediği şu özlü sözü hatırlıyor, kendi kendime gülüyorum diye bana deli demeyeceğinizi umarak iyi günler diliyorum:

“La daş la! La gaya la!”

(bütün a harfleri şapkasız, inceltilmeden söylenmelidir)

  • Share/Bookmark

37 Yorum »

  1. cagri emer said,

    Şubat 23, 2009 @ 19:44

    Merhabalar Efendim,

    Bir kayac cogu zaman pek cok mineralin bir araya gelmesiyle olusur. Bu yuzden kayaclarin kesitlerini aldigimizda farkli renklerde ve sekillerde olusumlar goruruz. Onlar farkli minerallerdir. Dolayisiyla meteor da olsa yeryuzu kaynakli bir kayac da olsa, cesitli yapilar gormemizin nedeni budur.

    Bir de eklemek isterim, kalkopirit (chalcopyrite) ve bozunmus biyotit, mika (biotite, mica) mineralleri de fool’s gold olarak gecer ama genelde fool’s gold dendiginde anlasilan pirittir. Piritin “sarimtirak parlak yapi”si demir sulfurden kaynaklaniyor yanilmiyorsam. Zira formulu icerisinde sulfat olmasa gerek ya da ben yanlis animsiyorum.

    Yazilarinizi dort gozle bekliyorum. Hoscakalin.

  2. B. Duygu Ozpolat said,

    Şubat 23, 2009 @ 20:10

    Bilgiler için çok teşekkür ederim! :)

    Bu arada, piritle ilgili bilgiyi wikipedia’dan almıştım. Diyor ki “iron sulfide”. Bu da sanırım ne sülfat, ne de sülfür. Fakat “sülfit” değil mi? (Kimya açısından ne kadar zayıf olduğumu İnternet ortamında belgeledim, harika!)

    Demir ve sülfat’ın indirgenmesinden oluşan şey her ne ise, o veriyormuş bu rengi ve etkiyi :)

  3. B. Duygu Ozpolat said,

    Şubat 23, 2009 @ 20:13

    Iron disulfide: FeS2
    Ammonium sulfate: (NH4)2SO4

  4. Cagri Emer said,

    Şubat 23, 2009 @ 20:30

    Az sonra verecegim linkin bilimselligi(!) tartisilmayacaktir umarim :)

    http://www.googlefight.com/index.php?lang=en_GB&word1=sulfit&word2=sulfur

    Galiba biz sulfit’e, sulfur diyoruz. Ama ote yandan vikipedi hidrojen sulfit diyerek beni celiskiye dusurmeyi basaramadi da degil :) http://tr.wikipedia.org/wiki/Hidrojen_s%C3%BClfit (hunharca sulfit)

  5. meren said,

    Şubat 23, 2009 @ 22:31

    Pek küçük ve Artvin aşığı bir çocuk iken bir gün çevredeki dağların birisinin kayalıklarında bu fool’s gold’dan bulmuş, TRT’nin Pazar Sineması’nı hiç sektirmediğinden Kızılderililerin topraklarında altın var diye nasıl her şeylerini kaybettiklerini pek iyi öğrenmiş bir velet olarak “olamaz! altın! eğer buralarda altın olduğu bir keşfedilirse bu güzelim dağlar gider elden” demiş ve ortalıkta gördüğüm her piritli taşı dereye atmak üzere toplamaya adamıştım kendimi.

    Bir kaç gün içimde sakladığım bu muazzam sırrımı dayanamayıp muhtarla paylaştıktan sonra olayların nasıl geliştiğini sizin hayal gücünüze bırakayım :)

  6. Deniz Ural said,

    Şubat 24, 2009 @ 02:26

    Akik taşı, ortasında minik bir ada olan bir deniz kenarına fazlasıyla benzemiyor mu? Kumsal, köpüklü dalgalar, ada.. her şeyi var! Kuşbakışı bir resimden deniz kenarı kısmı kesilip alınmış gibi, çok güzel yahu :)

  7. riemann said,

    Şubat 24, 2009 @ 04:40

    Ehem bi de o en tepedeki taşlar meteor değil efem, meteorit. 3′lü bir ayrıma gitmiş pek muhterem astrofizikçiler, şöyle ki:

    1- Meteorid: Uzayada ilerleyen, etliye sütlüye karşımayan, dünyaya çarpmayan nesneler (üst sınır 25 cm, daha büyükleri için başka isimler mevcut)
    2- Meteor: Dünya atmosferine girip yanan biten kül olan nesneler (aka. shooting star)
    3- Meteorit: Dünyaya çarpıp halen daha sağ kalmayı başarıp yüzeye erişen nesneler (aha sizin taşlar bunlar)

    hatta bi kitapta “bi astronomu fitil etmenin en garanti 2. yolu bu üçünü birbirine karıştırmaktır” diyodu (1.si astronomiyle astrolojiyi karıştırmakmış). İnsanlığı binlerce yıl domine eden geosentrik dünya görüşümüze ithafen konulmuş isimler olsa gerek, ziyadesiyle saçma buldum. belki de vardır pratik bi faydası.

  8. riemann said,

    Şubat 24, 2009 @ 04:47

    meteorid’in üst sınırı 25 cm değilmiş bu arada:

    http://en.wikipedia.org/wiki/Meteoroid

    bu kaçıncı sıradadır acaba astronomun fitil olma listesinde?

  9. B. Duygu Ozpolat said,

    Şubat 24, 2009 @ 11:44

    Valla çok öğretici bir yazı oldu bu ya. :) Anlıyorum astronomların derdini. Ama bilmiyordum böyle bir ayrım olduğunu. Herhalde biri bana gelip “ha DNA ha RNA ne farkı var yane” dese ben de yarı-kıymetli taşlar koleksiyonumdaki sabır taşımın çatlamasından endişe duyardım. (DNA ve RNA, “meteo”lara denk bi örnek olmadı, ama idare ediniz artık). Geosentrik, doğru, ama biz de buradan bakıyoruz uzaya ne yapalım :)

  10. riemann said,

    Şubat 24, 2009 @ 14:23

    yıkacağımdır bu tabuları inşallah, bundan sonra ayrım yok, hepsine meteo diyoruz!

    bi de yukarıda “bi kitap” diye bahsettiğim kitap aslında son zamanlarda astronomiyle ilgili okuduğum en en en en en muhteşem kitap olduğu için öyle alelade bi şekilde geçiştirmeye gönlüm, ruhum, aklım, mantığım razı olmadı. Kendim de, önemli bölümü tesadüfen bi yerlerde övgüsüne denk geldiğim için satın aldığım, aslında normalde hayatta haberimin olmayacağı kitaplardan oluşan bi kütüphane sahibi olduğum için, belki benim gibi başkaları da vardır da gaza gelir alır okur beğenir hayır duası alırım diye yazıyorum adını ve linkini:

    death from the skies yazarı phil plait

    http://www.amazon.com/Death-Skies-These-Ways-World/dp/0670019976/ref=pd_bbs_sr_1?ie=UTF8&s=books&qid=1235502678&sr=8-1

    evrenin bizi öldürmek için kullandığı dehşetengiz yöntemleri ballandıra ballandıra anlatmış eleman, astroidler, kara delikler, güneş patlamaları, güneş lekeleri, gama ışını patlamaları, süpernovalar, uzaylılar vs. hunharca tavsiye ediyorum, 3 kopya alınız, diğer ikisini hayatta en önem verdiğiniz iki kişiye veriniz. bendeki kopya ben okumayı bitirdiğimden beri sirkülasyon halinde.. ne olduğunuzu anlamadan kendinizi tüm bu konularda fikir sahibi olmuş olarak bulacaksınız. yazarın bir de blogu var, onu da blogroll’unuza şey edin mutlaka:

    http://blogs.discovermagazine.com/badastronomy/

    reksan reklam sundu. şimdi mikrofonlarımızı dakika ve skor almak için kamil ocak stadına çeviriyoruz.. (tey gidinin)

  11. farukahmet said,

    Şubat 24, 2009 @ 16:11

    riemann, bir kütüphane sahibi olmak için daha güzel yöntem mi var? en iyisini yapıyorsun.
    linkine gitmedim daha ama yazdığın kadarı bana tüm internetin en güzel ikinci sitesi Exit Mundi‘yi hatırlattı (en güzeli hangisi derseniz, adı üstünde derim).

    ayrıca, uzaylı arkadaşlar kendilerini bize tanıtana dek (bizim onları bulabileceğimiz yok bu gidişle) geocentric’liğin bir zararını göremiyorum.

  12. farukahmet said,

    Şubat 24, 2009 @ 18:19

    Bir de, Forvo adlı, herhangi bir dildeki kelimenin nasıl okunduğunu duyabildiğiniz bir güzel site açıldı yakınlarda (bir iki ay oldu olmadı galiba). “Fuchsite”ı sordum yoktu, ekledim, işte iki gün sonra biri okuyuvermiş sağolsun: http://forvo.com/word/fuchsite/
    İngilizce’den ziyade Almanca gibi geldi kulağıma ama bilemiyorum…

  13. B. Duygu Ozpolat said,

    Şubat 24, 2009 @ 22:03

    Forvo müthişmiş! Evet Fuchsite Almanca gibi duyuluyor.

    Exit Mundi’ye bir göz attım, okuyacağım bir ara, çok eğlenceli görünüyor :)

  14. Hakan Kuruoğlu said,

    Şubat 25, 2009 @ 15:50

    Altın ve Pirit’i birbirinden ayırt etmenin yolu sertliklerinden ötürü gelen “çizme” yöntemidir. Altının sertliği, mohs sertlik cetveline göre 3, pirit’in sertlik derecesi ise 6′dır. Bu sebepten dolayı altını tırnağınızla çizebilirken pirit çekiç veya daha sert bir cisimle çizilebilir. Doğada altının sertliğinden dolayı minerolojik kristalografik şekilini çok çabuk kaybedebildiğinden dolayı öz şekilli olarak gözlenmesi çok zordur. Fakat pirit oluşumu ve sertliği sebebiyle doğada isometrik şekilde gözlenebilir. Ayrıca pirit mineralini ellerine alıp inceleyenlerin piritin içeriğindeki sülfür bazen nadir element bileşimden kaynaklanan arsenik içeriğine sahip olma ihtimalinden dolayı ellerini yıkamaları tavsiye edilir.

  15. Düygü said,

    Şubat 25, 2009 @ 15:52

    Hakan, müthiş bilgiler! Çok teşekkür ederim! :)

  16. Hakan Kuruoğlu said,

    Şubat 25, 2009 @ 16:56

    Ne demek bir jeolog olarak görevimiz. : )

  17. hasan said,

    Mart 4, 2009 @ 04:44

    ukalalık olarak algılamayın ek bilgi olarak söylüyorum aynı zamanda ince kesitte piritin kırılma indisi altına nazaran çok daha belirgindir ve ikisinin birlikte bulunması durumunda genelde ornatılan altın olur:)bu arada obsidyen(magmatik cam)hakkında araştırma yapıyorum belki aranızda bana yardımcı olabilecek arkadaşlar vardır.

  18. AHMET HACIHÜSEYİNOĞLU said,

    Eylül 23, 2009 @ 06:56

    merhaba ben pirit madeni buldum bunu nasıl değerlendirim nereye gitmem lazım yardımcı olursanız sevinirim…

  19. Sinan said,

    Nisan 12, 2010 @ 01:28

    Arkadaşlar bende Pirit madenine benzer bir maden var. Bahçeye düşerken bizzat gördüm, yumruk kadar. Önce güvercin zannettim ama değildi. İlk elime aldığımda sıcaktı. yukardaki madenlerden Pirite çok benziyor. Bilgisi olan arkadaşlar, bunu nasıl değerlendireceğim? sinan.arslan@live.com şimdiden teşekkürler.

  20. Ayhan NAS said,

    Ağustos 31, 2013 @ 09:41

    Merhaba; Elimde çok çeşitli taşlar var en ilgi çekeni ise üstte fosil denilen taşa benzer olanı üzeri milimetrik işlemeli ve kaplunbağa şekli olan bir taş, ayrıca meteor taşı oldugunu düşündüğümüz taş var bunları deyerlendirmek istiyorum bilgisi olan lütfen görüşelim. ANKARA

  21. onur said,

    Mayıs 5, 2014 @ 03:54

    Bir kac ay once sile riva tarafinda deniz kenarinda tam bir futbol tasi buyuklugunde kuresel bir tas buldum bu konu hakkinda bana yardimci olabilecek veya bilgi verebilecek birileri varmi arkadaslar

  22. onur said,

    Mayıs 5, 2014 @ 03:55

    Iletisim 0533 290 96 89

  23. onder said,

    Nisan 5, 2015 @ 11:23

    S.a bilgim bir yerde cok buyuk bir kac parca goktasi var elimdede 2 kilo kadar bir parca var resmini gondermek istedim fakat nasil gonderecem bilmiyorum bu tasin degerlimi degersizmi oldugunu nasil ogrenecebilirim yardimci olursaniz cok sevinirim selamlar

  24. onder said,

    Nisan 5, 2015 @ 13:53

    S.a bilgim bir yerde cok buyuk bir kac parca goktasi var elimdede 2 kilo kadar bir parca var resmini gondermek istedim fakat nasil gonderecem bilmiyorum bu tasin degerlimi degersizmi oldugunu nasil ogrenecebilirim yardimci olursaniz cok sevinirim selamlar e mail onderberk1972@gmail.com

  25. erkan said,

    Temmuz 6, 2015 @ 15:12

    Merhaba bende bi tas var arkasi tas bi koruyucu gibi icinden ucgenseklin de mavim gunes vurdumu parlayan bi tas var bunu basil nereye baktira bilirim he denizden cikardim

  26. Cengiz Yavuz said,

    Eylül 24, 2015 @ 12:30

    Sayin ilgililer

    Ben deniz Almanyada ikamet etrmekte olup, burada bir cok degerli tas sandigim cok parlak taslar buldum. Elmas olma ihtimali bence cok fazla. Fakat nasil ve nerede bunu ogrene bilirim bile miyorum. Resim lerini yollasam acaba bana yardimci olabilir misiniz.

  27. memet said,

    Aralık 19, 2015 @ 06:57

    Bende 150 yıllık goktasi var ilgilenen beni arasın 05051110390

  28. bilal said,

    Nisan 18, 2016 @ 02:26

    bende de obsidye taşları ilgilenen varsa arasın 05346949541

  29. erkan said,

    Mayıs 19, 2016 @ 04:37

    elimde değişik yapılı bir taş var buz mavi boncuk boncuk yapılı ne olduğu bilmiyorum nereden nasıl öğrenirim

  30. Fırat said,

    Temmuz 14, 2016 @ 02:29

    elimde yüksek miktarda (kg bazında) gök taşı var satmak istiyorum Ülkemizde bu konu ile ilgilenen kimseye ulaşamıyorum. Sizin yönlendirebileceğiniz kimse var mı bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz. ? lütfen bu konuda bana yardımcı olun tel 05303490246 whatsapp üzerinden irtibata geçebilirsiniz benimle.

  31. mehmet tunçel said,

    Ağustos 5, 2016 @ 14:03

    göktaşını satmak isteyen olursa benim alıcım vardır . iletişim mtuncelygt@gmail.com 0543 540 70 71

  32. fatih said,

    Ağustos 25, 2016 @ 03:30

    Elimde yüklü miktarda gök taşı var onayli ilgilenen ulaşsin ftumen1@gmail.com

  33. filiz aydin said,

    Eylül 10, 2016 @ 04:58

    Bende bicok dogal tas cesitleri var mesela demir kovars be cok parlak renklerde taslar bunlari be yapmam gerektigini bilmiyorum

  34. Batur said,

    Eylül 13, 2016 @ 17:22

    Analiz raporu olan göktaşı var çok miktarda ilgilenen meşk atabilir batur5461@gmail. Com

  35. serhat taş said,

    Ocak 8, 2017 @ 16:03

    elimde göktaşı var elimden cıkarmak istiyorum lütfen yardımcı olun

  36. serhat taş said,

    Ocak 8, 2017 @ 16:04

    alıcılar lütfen arasın 05418126481

  37. Enes Acun said,

    Temmuz 16, 2018 @ 20:21

    burası neden pazar alanına dönmüş acaba ?

RSS feed for comments on this post · TrackBack URI

Yorum yapın