FUYASA ve Picasa

Bir süredir aklıma estikçe Friend Feed üzerinden bana ilginç gelen hayvanlarla ilgili fotoğraf ve kısa bilgiler paylaşıyordum. 2010′un Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı ilan edilmesi sebebiyle, bunu biraz daha sık ve düzenli yapmaya karar verdim.

Bugün de, “aslında bloga da koysam ne güzel olur” diye düşündüm ama sonra üşendim. Sebebi Picasa (bakınız aşağıda açıklıyorum). Eğer çeşit çeşit hayvanatla ilgili paylaştıklarımı takip etmek isterseniz ve Friend Feed hesabınız yoksa şu bağlantıdan edebilirsiniz: FUYASA (Güncelleme: Sevgili Nazım bu hayvanatlı miniblog yazılarını derledi, Prensese Mektup yazdık). (Daha bile güncelleme: Yorumlardaki öneriyi dinledim, dayanamadım bunun için ayrıca blog açtım FUYASA)

FUYASA: “Fütursuz Yaban hayat Sarılganları” anlamına geliyor. Bu terim ilk kez 2010 yılında, önemli bir yaban hayat tartışması sırasında ortaya atılmış (Eren and Özgül, 2010). “Tehlikeli demem, ıstırır diye korkmam, tükürür diye çekinmem, fütursuzca sarılganırım ki bu heyvana ben!” felsefesinin insanları, Timsah Avıcısı Steve’ler bu terim ile tanımlanıyor efenim. Son derece bilimsel (ehem).

Bu FUYASA mini-yazılarını blogdan da yayınlamaya üşenmeme sebep neden Picasa peki? Picasa Google’ın fotoğraf paylaşım aracı. Ben de bloga koyacağım fotoğrafları Picasa’da tutuyor, bloga da Picasa üzerinden koyuyorum. Canım ülkemde Google’ın çeşitli hizmetleri yasaklandığından, Picasa’dan paylaşılanlar görünmüyormuş. Sonra bir duyuyoruz ki düzelmiş, iyiymiş, tekrar bi haber geliyor ki yok yine görünmüyormuş. Sırf bunun için gittim Flickr hesabı açtım, ama Picasa’daki rahatlık güzellik yok. Velhasılı bloga fotoğraf koyma işi, “onca işimin arasında!” beni üşenmeye sevkedecek gereksiz bir karmaşıklığa büründü. Ama Friend Feed üzerinden rahat oluyor. Siz de FUYASA’dan mahrum kalmayın diye haber vereyim dedim :) Yasaklar kalkınca benim üzerimdeki üşengeçlik bulutu da kalkar belki. Buradan da eğleniriz.

Bu arada bu blog yazısındaki (2010 biyoçeşitlilik logosu dışındaki) resmi gören var mı? (Türkiye’ye sesleniyorum).

  • Share/Bookmark

17 Yorum »

  1. Onur said,

    Haziran 18, 2010 @ 10:01

    Cık! Türkiye’den -en azından benim bulunduğum kordinatlardan- ne yazık ki görünmüyor.

  2. di said,

    Haziran 18, 2010 @ 10:14

    Türkiye sınırları içindeyim. Benim koordinatlardan görüküyo. Vampir var. :P

  3. gökhan said,

    Haziran 18, 2010 @ 10:15

    :’( @cbabdullahgul başkanım bir sorun var :)

  4. mehmet yalıman said,

    Haziran 18, 2010 @ 10:41

    bunların friendfeed dışında, daha düzenli bir şekilde yayınlanmasını dilerdim, şöyle fuyasa.org gibi bir alan adıyla falan. :)

    bu arada fotoğrafı görüyorum ama dns akrobasilerimden kaynaklanıyor olabilir

  5. Düygü said,

    Haziran 19, 2010 @ 12:40

    Of çok sinir bozucu. Demek ki bundan sonraki her blog yazısı için de Flickr kullanmam gerekecek… :(

  6. elif üzer said,

    Haziran 20, 2010 @ 13:56

    türkiyeden bağlanan ve fotoğrafları göremeyenler host dosyasına aşağıdaki satırları da eklerlerse sorun çözülüyor. (merenbey’in bloğunda Cihan Ulusoy’un verdiği bilgi) benim işime yaradı. paylaşayım dedim

    74.125.43.103 lg6.ggpht.com
    74.125.43.103 lh4.ggpht.com
    74.125.43.103 lg5.ggpht.com
    74.125.43.103 lh5.ggpht.com

    bu arada uçan tilki şahane :) FUYASA candır.

  7. mutkan said,

    Haziran 21, 2010 @ 08:37

    Evt bende goremiyorum, fakat elif uzerin sayesinde, artik bende gorebiliyorum, bakalım, bu ipyi ne zaman blokluyacaklar, o zmnda proxy kullanırız ;)

  8. Düygü said,

    Haziran 21, 2010 @ 10:25

    Bir de şu varmış: http://mesaj.pclabs.com.tr/82815/dns-ve-hosts-degistirici-v1-0-7-internette-yasak-tanimayin/

    Ama bu yolları kullanmak zorunda bırakanları bi mekiğe koyup uzaya göndersek ve bir daha kendilerinden haber alınamasa.

  9. Kargaşa | Sualtı Seyir Defteri said,

    Haziran 22, 2010 @ 00:42

    [...] Friendfeed üzerinden sayın Biyolokum kişisinin paylaştığı ama aslında kaynağı kendisinin muhteşem blogu olan ve uluslararası biyoçeşitlilik yılı dolayısıyla daha da bir anlam kazanan ilginç [...]

  10. funda said,

    Ağustos 8, 2010 @ 05:11

    Merhaba düygü, yazılarını zevkle okuyorum. Biraz da bu nedenle bu yazının altına alakasız olacak ama annemin balkonda yetiştirdiği kaktüsler gözüme takıldı bir iki gün önce. Anne dedim bu kaktüs kurumuş neden atmıyorsun artık olacağı kalmamış. Meğerse bitkinin dalları kupkuru kalıyor ama sonra yeniden kendi kendini onarıyor ve yemyeşil açıyormuşş o dallar. Rejenerasyona güzel bir örnek sayılır mı bilmem ama seninle paylaşmak istedim.

  11. Düygü said,

    Ağustos 10, 2010 @ 11:06

    Funda merhaba,

    Yorumun için çok teşekkürler. Literatürde rejenerasyon olarak nitelendirilen olaylar çok çeşitli ve değişik. Tanımları esnetirsek çok genel manada bu da bir rejenerasyon sayılabilir, en azından buna rejenerasyon diyecek birileri de mutlaka çıkacaktır. Ama daha ayrıntılı incelersek kaktüste gözlenen bu olayın kertenkelenin kuyruğundaki rejenerasyonla çok farklı olduğunu görürüz. Bunların muhtemelen altında yatan mekanizmalar da çok farklı olmalı. Bunu akılda tuttuğumuz sürece, kaktüs de rejenere oluyor demekte bir sakınca olmayabilir :)

    Sevgiler

    Duygu

  12. FKH said,

    Eylül 22, 2010 @ 05:27

    düygüüü,

    bu friend feed paylaşımlarının blogdan paylaşma olayı baya güzel olmuş.
    FUYASA’nın fotoğraflarını takip etmek için artık buraya uğramak lazım sanırım.
    güzel oldu bu güzel :]

  13. birdy said,

    Aralık 9, 2010 @ 04:35

    Nerelerdesiniz hanımefendi? Ninja olmak isteyen kişiler özledi kılavuzluğunuzu.

  14. Düygü said,

    Aralık 9, 2010 @ 12:22

    Tez yazıyorum, mezun olmaya çalışıyorum sevgili okurlar! :) Çok özür dilerim bu uzun sessizlik için.

  15. Gökçe said,

    Aralık 27, 2010 @ 14:00

    Artık geri dön biyolokuuum! Meren beyden duyduk doktoran da bitmiş. Tebrik ediyor, darısı başıma diyorum (:

  16. B. Duygu Ozpolat said,

    Aralık 27, 2010 @ 17:38

    Döneceğim elbet :)

  17. Hilal said,

    Şubat 10, 2011 @ 04:17

    Selam Duygu özledim seni. Nerelerdesin?

RSS feed for comments on this post · TrackBack URI

Yorum yapın