Sualtı fotoğrafçısı Brian Skerry ve Köpekbalıkları
Bugün ne zamandır dinlemediğim Jonny Lang – Lie To Me albümünü dinleyerek evde bozulmaya yüz tutmuş üç kabaktan mücver yaptıktan ve mücver yapmanın bir Lie To Me albümü sürdüğünü keyifle farkettikten sonra, tabağıma koyduğum mücverin yanına çokça yoğurt boca edip, soğuk bir şişe Abita bira alıp bilgisayarda TED‘den birkaç video izleyeyim dedim. Son yayınlanan konuşmalar arasında gözüme hemen okyanus maviliği ile çarpan bir tanesine tıkladım. Konuşma National Geographic fotoğrafçısı Brian Skerry‘e aitti.
Bu konuşmanın henüz Türkçe altyazısı yok, fakat TED’deki hayat değiştiren, algı kaydıran, yüze tokat gibi çarpan, insanı kendine getiren ya da kendinden geçiren harika konuşmalar, TED’in başlattığı bir “Open Translation Project” sayesinde birçok dile çevriliyor. Bunların arasında Türkçe de var. Yani yeterli derecede İngilizce bilmiyorsanız dahi videoların bir çoğunu artık Türkçe altyazı ile izleyebiliyorsunuz. Vaktim olursa ve ben üstlenene kadar bir başka gönüllüsü çıkmazsa yukarıdaki videoyu da ben çevirmeye çalışacağım.
Brian Skerry’i tanımıyordum önceden. Uzun zamandır National Geographic almışlığım da yok malesef (bilimsel makale okumaktan içlerim kurudu). Konuşmasında gösterdiği fotoğraflardan o kadar etkilendim ki bunlardan birkaçını paylaşmak istedim.

Beyazuç köpekbalığı ve biyolog © Brian Skerry
Skerry’nin bu seriyi hazırlamaktaki amacı, sürekli bir canavar gibi gösterilen köpekbalıklarının doğal yüzünü insanlara göstermek.

Batı Avustralya kıyılarında bir balina köpekbalığı © Brian Skerry
Skerry’nin verdiği bilgiye göre, her yıl 100 milyon adet köpekbalığı insanlar tarafından avlanarak öldürülüyor.

İstavritlerle kardeş kardeş yüzen kaplan köğekbalığı © Brian Skerry
Bu fotoğrafı konuşması sırasında gösterirken Skerry, köpekbalıklarının gördükleri her canlının ardından onu yemek için gözleri dönmüş şekilde yüzen cani yaratıklar olmadıklarını, yüzüne gölgesi düşmüş o iki balıkla tatlı tatlı yüzmekte olan bu dişi kaplan balığı ile anlatmak istediğini söylüyor.

Mangrov ormanında yüzmekte olan, yaklaşık 1 yaşındaki limon köpekbalığı © Brian Skerry
Skerry, Bahamalar’daki bir adaya, genç limon köpekbalıklarının yetişkin hale gelene dek hayatlarını geçirdikleri çok özel bir habitat çeşidi olan mangrov ormanlarını görüntülemek için gidiyor. Bu adayı ve limon köpekbalıklarının ve elbette daha kaçlarca canlının yaşam döngüsü için çok büyük önemi olan mangrov ormanlarını ziyaretinden sonra öğreniyor ki bu güzelim yerler buldozerle düzlenmişler. Sebep: yeni bir golf “resort” inşa etmek.

Şu an belki de üzerine golf sahası yapılmakta olan mangrov ormanı ve limon köpekbalığı © Brian Skerry
Brian Skerry’nin websitesine gidip oradan bütün portfolyolarına bakmalısınız ama, özellikle “Global Fisheries” portfolyosunu mutlaka ama mutlaka görün. Brian Skerry, senelerce denizlere olan sevgisinden dolayı sualtı fotoğrafçılığı yaptığını ama gördüğü binlerce muazzam canlının ve olayın yanı sıra, uzun zamandır çok can sıkıcı şeylere de şahit olduğunu ve artık bu konuda bir farkındalık yaratmak için, bir fotoğrafçıdan ziyade bir fotojurnalist gibi, üzücü ama çarpıcı şeyleri görüntülemek istediğini söylüyor konuşmasında ve ardından söz konusu portfolyodan ve dünya çapında balıkların avlanmasının doğaya ne kadar zarar verdiğinden bahsediyor. Aşağıdaki fotoğraflar bu portfolyodan:

Manta Ray (bir tür yassı köpekbalığı) © Brian Skerry

Avlanmış "manta ray"ler © Brian Skerry
Ve son olarak köpekbalığının gözyaşları:

Avcılar tarafından yüzgeçleri kesilen köpekbalığı © Brian Skerry
Köpekbalıklarını neden avlıyorlar diye merak ettiyseniz, kaba bir araştırma ile öğrendiğim kadarıyla, yüzgeçleri kurutulup Asya’da yüzgeç çorbası için kullanılıyormuş. Dişleri de turistik eşya yapımında. Yani bu hayvanın kalanı “çöp”e gidiyor.
Petrol sızıntısının Meksika Körfezi’ni mahvettiği şu günlerde, bir de buncağızları görünce, içim pek sıkıldı. Doktora bu sene bitiyor ve ben zaman zaman kendimi aktivizme verdiğim bir hayatın hayalini kurarken yakalıyorum kendimi…
Aziz Saltık said,
Haziran 6, 2010 @ 23:37
Bu kareleri her gördüğümde içim acıyor. Sondan 3. o kadar nadir bir kare ki, breaching çok az görüntülenebilen bir olay. Sharkwater filmini izlemediyseniz izleyin. İnsanın kanı donuyor resmen.
Manta ray şurada var breach ederken http://vimeo.com/9391573 .
Selam ve Saygılarımla.
Davut Topcan said,
Haziran 6, 2010 @ 23:58
Küçük bir not: Bir söylentiye göre bu hayvanların kikirdagi kanser tedavisinde destekleyici gibi kullanılıyormuş, hatta bazı yerlerde hap sekline getirilip satıldığını da duydum…
Selamlar…
Betul said,
Haziran 7, 2010 @ 02:21
“Kopek baliginin derisi cope gitmesin diye cuzdan yapip satiyorum” diyen piskin piskin shark skin cuzdan satmaya calisan bi adami dun burada yolduktan sonra icime de an’a da cuk oturan bi yazi… Kopek baliklari oldurulmesin, balik da yiyebilsinler. Maui’den sevgiler biyolokum.
Deniz said,
Haziran 7, 2010 @ 10:49
çok güzel bir yazı olmuş. bu da benim köpekbalıklarıyla ilgili hikayem. paylaşmak istedim.
http://www.prensesemektuplar.com/2010/05/bir-kopekbaligi-hikayesi.html
Düygü said,
Haziran 7, 2010 @ 11:10
Deniz yazını paylaştığın için çok teşekkürler. Aslında bu yazıyı okumuştum ve keşke dün acele ile yazdığım bu blog girdisine koymak benim aklıma gelseydi.
Bu arada, bu sabah manta ray’ler hakkında Google’da dolanırken, ilk gözüme çarpan, bu hayvancağızların teknedeki insanlara havada çarparak onların ölümüne sebep oldukları haberleri oldu. Hem yabancı hem yerli basın amma da seviyor “cani hayvan” haberlerini. Haber satarak para kazanma kaygısı ile hareket eden iğrenç medyanın olmadığı bir dünya nasıl olurdu acaba diye düşünüyorum her seferinde…
Deniz said,
Haziran 8, 2010 @ 08:31
Bir Hayatta Kalma Kitabı’nda (survival) esasında köpekbalıklarının çok ürkek olduklarını, fazla ses çıkartıldıklarında ürktüklerini okumuştum. Ve bir de böyle bir haber gördüm yeni
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1001157&Date=07.06.2010&CategoryID=79
merenbey said,
Haziran 8, 2010 @ 08:46
Adamın fotoğrafları için “oha” demek istiyorum. Adam paraflaş ve asistan ile dalıyor. Her profesyonel su altı fotoğrafçısı böyle mi yapıyor acaba.
Düygü said,
Haziran 8, 2010 @ 08:50
Sence yüzüne iki balık gölgesi düşmüş köpek balığı da mı paraflaş ile çekilmiş? Işık (gölgelerin yönüne bakarak konuşuyorum) sanki yukarıdan geliyor gibi.
merenbey said,
Haziran 8, 2010 @ 14:22
tabi. o fotoğrafta yukarıdan gelen ışık dışında en az bir paraflaş var :) hatta aşağıdan gelen bir ışık kaynağı da olabilir.
Kadir Boğaç Kunt said,
Haziran 9, 2010 @ 06:28
Duygu hanım güzel yazı için teşekkür ederim. Deniz bey, yıllar evvel “Davranış Biyolojisi” dersimizde hocamız kısa bir film izletmişti. İki balık biyoloğu Kızıldeniz’de dalıştalar. Bir süre sonra etrafları büyük beyaz köpekbalıkları ile doluyor. Zaman geçtikçe büyük beyazlar cüretkarlaşmaya başlıyorlar. Dokunmalar, tacizler vs. Bir an biyologlardan bir tanesi sırtından hava tüpünü çıkartıyor ve bunlardan birinin burnuna var gücüyle vuruyor. Hani kızdığınızda yavru köpekler ardlarına bakmadan kaçarlar ya… Aynen öyle… Büyük beyazlar kaçıyorlar…
Denizel ekosistemlerde besin zincirinin zaman zaman en üst halkasında yer aldıklarından dolayı, kendileri haricinde avcı mefhumundan bihaberler. Bundan dolayı tehlike ile karşılaştıklarında, korkup (?) kaçma eğilimleri var. Yalnız burada bir hususu daha belirtmeliyim. Köpek balıkları elektriksel uyarılara karşı çok hassastırlar. Bu uyarıları algılayan “Lorenzim Ampulü” dediğimiz duyu organları bilhassa burun ve alt çenenin uç tarafında yoğunlaşmıştır. Benim örneğimde ve sizinkinde de balıklar darbeyi en hassas yerlerine alıyorlar. Ses çıkartma olayından kasıt su içinde debenlenmeyse, bu bana pek inandırıcı gelmedi. En azından bu savı destekleyen bilimsel bir dayanak [ben] duymadım. Bence titireşim onları daha fazla tahrik edecektir.
Deniz said,
Haziran 11, 2010 @ 15:23
Boğaç’a hitaben,
Bilgiler için çok teşekkürler. Konu ile ilgili elimdeki bilgi aşağıda. Esasında suda en çok yüzmek istediğim canlılardan biri. Sonuçta anladığım o heyecanlanırsa benim heyecanlanmadan burnuna bir tane çakmam lazım. Sonra da özür dilemek. Üzmek istemem dostlarımı -))
Köpek balıklarından Korunmak
- Denizde yüzerken karşılaşıldığında (canavarı kaçırmak için) yüksek sesle bağırmak eski bir yöntem olmakla beraber hala güvenilir bir metod sayılmaktadır.
Alıntı: Denizde ve Karada Can Güvenliği ‘SURVIVAL’ Ruhi Sarıalp, İTÜ
okyanuslardaki görkem ve vahşet – Brian Skerry (TED) | Belgesel.name said,
Haziran 20, 2010 @ 04:59
[...] biyolokum.com – altyazıyı çeviren Duygu Özpolat’ın sitesindeki konuyla ilgili yazı. <!–copy and paste–><object width=”446″ height=”326″><param name=”movie” value=”http://video.ted.com/assets/player/swf/EmbedPlayer.swf”></param><param name=”allowFullScreen” value=”true” /><param name=”allowScriptAccess” value=”always”/><param name=”wmode” value=”transparent”></param><param name=”bgColor” value=”#ffffff”></param> <param name=”flashvars” value=”vu=http://video.ted.com/talks/dynamic/BrianSkerry_2010Z-medium.flv&su=http://images.ted.com/images/ted/tedindex/embed-posters/BrianSkerry-2010Z.embed_thumbnail.jpg&vw=432&vh=240&ap=0&ti=873&introDuration=15330&adDuration=4000&postAdDuration=830&adKeys=talk=brian_skerry_reveals_ocean_s_glory_and_horror;year=2010;theme=new_on_ted_com;theme=a_taste_of_mission_blue_voyage;theme=to_boldly_go;theme=ocean_stories;event=Mission+Blue+Voyage;&preAdTag=tconf.ted/embed;tile=1;sz=512×288;” /><embed src=”http://video.ted.com/assets/player/swf/EmbedPlayer.swf” pluginspace=”http://www.macromedia.com/go/getflashplayer” type=”application/x-shockwave-flash” wmode=”transparent” bgColor=”#ffffff” width=”446″ height=”326″ allowFullScreen=”true” allowScriptAccess=”always” flashvars=”vu=http://video.ted.com/talks/dynamic/BrianSkerry_2010Z-medium.flv&su=http://images.ted.com/images/ted/tedindex/embed-posters/BrianSkerry-2010Z.embed_thumbnail.jpg&vw=432&vh=240&ap=0&ti=873&introDuration=15330&adDuration=4000&postAdDuration=830&adKeys=talk=brian_skerry_reveals_ocean_s_glory_and_horror;year=2010;theme=new_on_ted_com;theme=a_taste_of_mission_blue_voyage;theme=to_boldly_go;theme=ocean_stories;event=Mission+Blue+Voyage;”></embed></object> [...]
Oktay said,
Ocak 28, 2011 @ 16:19
Yazı için teşekkür ederim, takipteyim.
kurt kanunu said,
Şubat 10, 2012 @ 09:39
Belgesel çapında makale olmuş resimler için teşekkürler.