Dahlia à Paris

Geçtiğimiz yaz bir konferans için Paris’teydim. Her gittiğim şehirde/memlekette Doğa Tarihi Müzesi, Botanik Bahçesi, Hayvanat Bahçesi gibi yerleri mutlaka görmeye çalışıyorum. Paris’te Muséum nationelle d’Histoire Naturelle‘in Jardin des Plants (botanik bahçesi) kısmını görme fırsatım oldu. Böyle şahane çiçekler vardı:

Bunun ismini bilmiyorum, not da almamışım. Hormonlu papatya diyelim. Dikkatinizden kaçmadığını tahmin ediyorum, malesef bitkiler konusunda son derece bilgisiz bir biyologum ben. Ama en azından değerlerini bildim, biraz fotoğraf çektim. Çok azcık da araştırdım. Sizinle de paylaşayım dedim. Bitki FUYASA’sı olsun madem di mi.

Dahlia, Meksika’nın ulusal çiçeği kabul edilen bir çiçek cinsi. Wikipedia’ya göre en az 36 tür bulunuyormuş bu cinse ait. Türkçe’de “yıldız çiçeği” olarak geçiyor. Botanik bahçesinin de yıldızı idiler nitekim. Normalde Meksika, Orta Amerika ve Kolombiya’da yetişiyorlarmış, ama yolları Paris’e düşmüş (nitekim ben de kendileri ile benzer bir kaderi paylaşan bir yabancı olduğumdan birbirimize hemen kanımız kaynadı).

Dahlia “Bourdonnais”

——-

Dahlia “Aramis”

——

Dahlia “Tutu”

——-

Dahlia “Elegance”

——

Dahlia “Faro”

——

Bunlar da Dahlia cinsinden olmayan sevdiklerimiz:

Ipomoea lobata

—-

Bu sevimli mor çiçeklerin ismini not almamışım.

—-

Bu uzaylı gibi arkadaşımız meğer “Passion fruit” çiçeği imiş, Türkçe’de çarkıfelek veya fırıldak çiçeği olarak geçiyor.  ABD’de bu çiçeğin çayı çok popüler. Hafif ekşi, bordo renkli bir bitki çayı. Ben Türkiye’de rastlamamıştım ama belki şimdi satılıyordur. Kuşburnu ayarında bir çay.

—-

Bu çiçeklerimiz de Versailles Sarayı’nın bahçesinden:

—–

Bu da “Niden Paris’te kalmadım, keşke bir yolunu bulsaydım, La Boheme…” fotosu :)  (Kimileri “Neden geldim İstanbul’a” olarak da yorumluyormuş.)

  • Share/Bookmark

18 Yorum »

  1. melis said,

    Nisan 1, 2011 @ 10:30

    Sahane fotolar olmus. Ne acayip sey su bitkiler. Ben de bir kac zamandir Duygu neden bitki FUYASAsi yapmiyor aceba diyordum icimden. Disimdan da demis olsum bu vesileyle. Bitkilerin de acayip hikayeleri var, hatta bazilari pembe dizi kivaminda.

  2. Biyolokum said,

    Nisan 1, 2011 @ 17:36

    Çok teşekkür ederim :) Aslında seni konuk sanatçı olarak bitkilerden sorumlu FUYASA bakanı yapsak ya :) Birlikten kuvvet doğar, united we stand, divided we fall ;)

  3. wasabileyla said,

    Nisan 2, 2011 @ 02:01

    “dahlia faro” dediğiniz çiçeğe patates çiçeği de deniyor sanırım.

    bir de başlığı görünce “black dahlia” durumları mı var diye tıstıydım ama neyse ki çiçek, bird ü böcek dolu bir yazı okudum.

  4. melis said,

    Nisan 2, 2011 @ 07:22

    Olur vallahi, cok da guzel olur. Bitkilerden sorumlu FUYASA bakani, adi bile cok havali:)

  5. Di said,

    Nisan 2, 2011 @ 18:32

    Çarkıfelek var ya şu şurubu yapılan passiflora. Çok güzel bir sarmaşık, hayranıyım ama hala çıkartamadım bizim bahçede… (kara ikliminden pek hoşlanmıyor)

  6. Erdal said,

    Nisan 2, 2011 @ 19:58

    Passiflora (çarkıfelek) biz Alanya’da yetiştiriyoruz ve meyvasının gayet güzel bir tadı var.Çayınıda deneyeceiğim sizin için çok merak ettim.

  7. arjantin said,

    Nisan 4, 2011 @ 08:55

    wasabileyla haklı, Türkiye’de bu çiçek patates çiçeği olarak biliniyor. Bizim bahçemizde de vardı ( takma tırnak yapardık :) ). Çarkıfelek isimli güzide çiçeğe ise saat çiçeği dendiğini de duymuşluğum var.
    Bu arada İstanbul’da, Süleymaniye’de de bir botanik bahçesi var, İstanbul Üniversitesi’ne ait. Gitmişliğim görmüşlüğüm var, güzeldi o da.

  8. Biyolokum said,

    Nisan 4, 2011 @ 09:04

    Melis, o zaman bekliyorum bir (ya da keyfine göre daha çok) bitki FUYASA’ları senden! :)

    wasabileyla, sayende ben de black dahlia’nın ne olduğunu öğrenmiş oldum. İç karartıcı ama çok ilginç bir vakaymış.

    Di ve Erdal, hakikaten passiflora mı bu çiçek??? Çayı pek öyle dinlendirici etki yaratmıyor ama :)

    arjantin, bütün Dahlia türleri mi patates çiçeği olarak biliniyor? Yoksa sadece Dahlia faro mu?

  9. melis said,

    Nisan 4, 2011 @ 16:37

    dur bakalim, Carsamba ben de Amsterdam Botanik bahcesine gidecektim, makinami da alayim yanima, belki bir kac ilginc sey cikar. Of aslinda basli basina acayiplik dolu bir yer orasi, yazmakla bitmez.

  10. Di said,

    Nisan 6, 2011 @ 05:18

    Biyolokum, “hakikaten passiflora mı bu çiçek??? Çayı pek öyle dinlendirici etki yaratmıyor ama :)” demişsin ya… Ahanda bağlantı. İstanbul Şile’de yetiştiren arkadaşlarımın bahçesinde dallanıp budaklanmış halini görmüşlüğüm var. Şurada yazdığı gibi keramet meyvede mi Erdal?

  11. Erdal said,

    Nisan 6, 2011 @ 08:59

    @Dİ Linkteki yazıyı okudum 2 taneden fazla yemeyin demiş ama ben 5-6 tane yiyorum.Hiçte bir etkisini görmedim :)

    @Duygu Dinlendirici çay olarak sarı kantaronu tavsiye ederim :)

  12. Biyolokum said,

    Nisan 6, 2011 @ 09:05

    Passiflora şurubunun bana da hiç etkisi olmuyordu. Sanırım genetik bir temeli var, kimi insanlara yarıyor kimilerine yaramıyor.

    Erdal sarı kantaronun İngilizce’si ne acaba biliyor musunuz?

  13. Erdal said,

    Nisan 6, 2011 @ 09:47

    http://en.wikipedia.org/wiki/Hypericum_perforatum

    buradan bakabilirsiniz

  14. arjantin said,

    Nisan 8, 2011 @ 03:22

    Duygu, Dahlio Faro’da mutabığız. Diğerlerini ben de ilk kez burada gördüm. Ama bu bitki patates benzeri bir köke sahipti yanlış hatırlamıyorsam. Kuvvetle muhtemel oradan geliyordur bizdeki adı da.
    Bu arada ağaçlar.net’e bir göz attım diğer dahlia türleri de bu adla biliniyor yerelde.

  15. melis said,

    Nisan 11, 2011 @ 10:42

    Bu arada o mor cicekli bitki Echinops ritro olsa gerek. Ya da Echinops cinslerinden bir baskasi.

  16. Ceren said,

    Mayıs 18, 2011 @ 11:37

    Duygu hanım yeni yazılarınızı merakla bekliyorum ama sayfayı her açışımda dahlia başlığını görmekten gına geldi :)

  17. ayse said,

    Ağustos 9, 2011 @ 09:41

    cok gec bir yorum oldu ama:)
    o sevimli mor cicek diye tabir ettiginiz seyler bizim kucukken kirlik alanda cokca rasladigimiz ve ismine nacizane “topuz” diyerek, cicekleri dokulmus olgun bitkilerin dikenlerini koparip yedigimiz bitkiye cok benziyor…

  18. Deniz Kaçar said,

    Eylül 29, 2011 @ 07:11

    mrb. hepsi birbirinden güzel fotoğrafların. Şu uzaylı gibi yorumladığınız çiçek Türkiyede mevcut ilk Adanada, çocukluğumda tanıdım, şu an Antalyadan yazıyorum buralarda da var. Egzotik bir kokusu vardır bu çiçeğin ve saat çiçeği olarak da biliniyor…. Kendi bitkimizi yabancılara mal etmeyelim diye yazmak istedim…..

RSS feed for comments on this post · TrackBack URI

Yorum yapın