Tencere dibin kara…

Bugün, bir önceki yazıya yapılan  bir okur yorumu üzerine bu karikatürü hatırladım.  Karikatür Ekşi Sözlük’ten bir yazara ait. Yorum, Vatan Gazetesi’ndeki bir haberden bahsediyor (Enis’e teşekkür ederim). Habere göre Yaşar Nuri Öztürk evrim kuramının aslında Müslümanlara ait olduğuyla ilgili son derece bilimsel (!) sözler etmiş.

“Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile örülüdür”. Vatan Gazetesi’ndeki şu küçücük paragraf güzel ülkemin alimiyim diye gezinenlerinin sahip olduğu bütün çelişkilerin, yanlış anlamalarının, bilmeden konuşmalarının bir sembolü.

Mesela şunları biliyor muydunuz? (Yaşar Nuri bilmiyor da).

1) Evrim fikrini ilk ortaya atan Darwin değildir.

Dolayısıyla Darwin’in komünizmi yaymak, materyalizmi doruklara ulaştırmak gibi bir amacı olduğu iddiaları temelsizdir, zira adam herhangi bir bilim insanı gibi, kendisinden önceki bilim insanlarının omuzlarından dünyaya bakmış, halihazırda ortaya atılmış bir fikir olan evrimin “nasıl gerçekleştiğini” (mekanizmasını) çözmüştür.

2) Kimi kaynaklara göre evrim fikrini ilk kez kuram (teori) haline getiren Lamarck’tır. (Kendisi Darwin’den 60 yıl önce doğmuştur).

Hani zürafaların boyunları sırf yüksek dallara uzanabilsinler diye uzamıştır, sonra da boynu “sonradan” uzayan bu zürafaların uzun boyunlu bebeleri olmuştur diyen amca. (Kolu kopan bir adamın tek kollu çocukları olur demek gibi bir şey). Biraz daha ayrıntı şurada.

3) İbn Miskeveyh isimli Müslüman alimin evrim fikrine (bu isimle olmasa da) değindiği doğrudur. Fakat aynı Lamarck gibi, o da evrimin mekanizmasını doğru açıklayamamıştır.

Bu durumda günümüzdeki evrim kuramını kastederek, evrim kuramı Müslümanlara aittir demek anlamsızdır. Evrim fikrini ilk önce kim ortaya atmış tam olarak bilinmemektedir (fakat Wikipedia İbn Miskeveyh’in ilklerden biri olduğunun sanıldığını söylüyor) (biyolokum ise sizler için araştıracak).

4) Günümüzde Darwin’in temelini attığı evrim kuramı, “doğal seçilim yoluyla gerçekleşen evrim aracılığıyla türlerin birbirlerinden türemesi” diye özetlenebilir.

Darwin’in dehası, evrimin doğal seçilim yolu ile olduğunu anlamasında yatmaktadır.

5) Evrim kuramı canlılığın ilk ortaya çıkışı nasıl olmuştur, bunu açıklamaz. Evrim kuramı, canlılık ortaya çıktıktan SONRA neler olmuştur, bunu açıklar.

İlkel çorbada (primordial soup) tesadüfen ilk RNA, DNA, proteinin filan ortaya çıkışı fikrinden rahatsız olanlar, Büyük Patlama kuramından kıllananlar, lütfen astronomlarla ve astrobiyologlarla uğraşmalıdırlar. Evrimsel biyologları bu konuda rahat bırakmalıdırlar.

6) Bilimsel bir kuramı kabul edebilmemiz için, o kuramın İLK OLARAK içinde bulunduğumuz sosyal grup (Müslümansak müslümanlar, transeksüelsel transeksüeller) tarafından ortaya atılmış olması gerekmez.

Yaşar Nuri’nin mantığını izlersek (ki kendisi aynen şunları diyor: “Sözüm ona sansürü Müslümanlık adına yapıyorlar. Halbuki Darwin, evrim tezini ünlü Müslüman filozof İbn Miskeveyh’ten çaldı.“), Darwin kapağını Müslümanlık adı altında sansürlemek yanlıştır, çünkü evrim fikri aslında Müslümanlara aittir. Bu durumda, Müslümanlar sadece müslüman alimlerin kuramlarını, Hıristiyanlar da sadece Hıristiyan bilginlerin kuramlarını kabul etmelidir. Bir kuram bir Hıristiyan tarafından ileri sürülmüşse, o kuramın sansürlenmesinde sakınca yoktur???

7) Bilim insanları kendilerinden önce yazılmış makaleleri kitapları okurlar, bu bilgiler ışığında yeni hipotezler geliştirir, yeni keşifler yaparlar. Süreç bu şekilde işler, ve buna ÇALMAK denmez.

Ayrıca yukarıdaki bilgiler ışığında evrim fikrini çalmış olan biri varsa, o kişi Darwin değil Lamarck olurdu.

Not: Bilim konularına bir süre ara vereceğim, bir sonraki yazı Louisiana’nın bataklıklarıyla ilgili! (Ama yalan söylüyor da olabilirim).

  • Share/Bookmark

4 Yorum

  1. riemann said,

    Mart 20, 2009 @ 20:46

    peki eğer evrim doğruysa neden bu evrimi anlamak sitesi bugün bir google’a yahoo’ya dönüşmüyor hı?

    bu espriyi ntvmsnbc’nin haberinin altına yorum olarak girmiştim, onaylamadılar, ironiden anlamayan nestle işte..

    louisiana bataklıkları dedinde, dün rüyamda new orleans’da ters-parasailing yaptığımı gördüm (new orleans olduğunu da, sen ve eşine misafir olduğumdan yola çıkarak varsayıyorum, yoksa olmayadabilir).. ters-parasailing de şu oluyor, normal parasailing’de tekne seni çeker sen paraşütle uçarsın ya, hah tersinde de uçak seni çekiyor (bak helikopter bile değil) sen kayak takımlarıyla suda gidiyosun, muhteşem di mi? çok zevkliydi.. conformity’nin her türlüsüne karşıyım arkadaş, bu gece de mikroskopla galaksileri incelemeyi umuyorum..

  2. Doğaç Yavuz said,

    Mart 21, 2009 @ 06:32

    “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile örülüdür”
    Bunu görünce Good Omens’deki şu dipnot aklıma geldi, eklemeden edemedim:

    This is not actually true. The road to hell is paved with frozen door-to-door salesmen. On weekends many of the younger demons go ice-skating down it.

    Onun dışında, evrim ile ilgili bu tartışmada en iyi yöntemin karşı tarafı umursamamak olduğunu düşünüyorum. Evrimin anlatılıp ikna edilmesi gereken güruh onlar değil.

  3. Ceren said,

    Mart 23, 2009 @ 01:53

    Hay bin kunduz! Bir daha hurma yiyemeyeceğim.

    Şaka bi yana, böyle tartışmalar pek iyi oluyor aslında. İyi ki Bilim Teknik’te o talihsiz olay yaşanmış diyorum şu an.

    Prof. ünvanlı birinin bilimsel bir çalışma hakkında “çalmış” ifadesi kullanması da pek manidar. Ama Darwin çalışmalarında Miskeveyh’e atıfta bulunmadıysa “çalmış” denilebilir belki :))

  4. Selman Yavuz said,

    Mart 23, 2009 @ 05:04

    Dini bir ideoloji şeklinde sunan ve yaşayan insanların yorumları basında bu kadar yer almamalı.Din adına konuşuyormuş havası verilmemeli, bunu yapanda ben kasıt ararım.
    Bu insanlar dini konularda bir referans değiller benim gözümde.
    Yine bu insanların idelojilerine din deyip, dinin bu konudaki asıl görüşünü gözden kaçırıyor olabiliriz.

    Sizce neden Darwin ve Evrim denilince insanlar dinlerini savunma yolunu seçiyorlar ?
    Harun yahya denilen adamın belgeselleri yüzünden mi, yoksa din yaratışılı ama darwin tesadüfleri(!) öne sürüyor diye mi ?
    yada başka ne tür propaganda yapılıyorsa işte.

    Bence bu konuların ,
    din taraftan cevabını verecek kişi bu medya dindarları değil.
    Bununla ilgili bir araştırma yapmak istiyorum, bir derleme.

    Malum belgeseller ve medya dindarları dışında ayet ve hadisler ışığında farklı bir kaynak.

RSS feed for comments on this post · TrackBack URI