Temmuz 27, 2005 at 20:00
· Filed under Doğa ve Hayvanlar, New Orleans, Siportif genç
Geçtiğimiz hafta sonu pazar günü tubing (ya da toobing) denilen bir aktivite yaptik.
Tubing dediğimiz şey aslında biraz Antalya Köprülü Kanyon’da yapılan raftingi andırıyor. Yine yavaş akan bir nehir (ama çamur renginde) söz konusu. Şamrellere oturuyor herkes tek tek, mayolarla tabi. Şamrellerden birine de buz kutusu oturtuluyor. İçine önceden çeşitli yiyecek içecek dolduruluyor. Buz kutulu şamrel bir kişinin şamreline bağlanıyor ve herkes kendini nehrin akıntısına bırakıyor. Yaklaşık 4-5 saat böyle nehir üzerinde, buz kutusundan yenilip içilip lay lay lom olunuyor. Internet’ten şöyle bir resim buldum sizler için: Devam...
Permalink
Temmuz 21, 2005 at 08:48
· Filed under Oha, Sakin olmak lazım
Şimdi aklınızda canlandırın. Çalar saatin sesiyle uyanıyorsunuz sabah. Banyoya doğru uykulu uykulu yürüyorsunuz. Uykulu dahi olsanız banyoda biri var mı diye kapıyı çalıyorsunuz. Bir ses gelmiyor. İçeri giriyorsunuz. Tuvalete oturup hızlı hızlı çişinizi yapmaya çalışıyosunuz. Ve beklediğiniz oluyor. Oda arkadaşınız kapıya tıklamadan baaammm diye içeri dalıyor. Devam...
Permalink
Temmuz 17, 2005 at 22:56
· Filed under Edebiyat
Türkiye’den buraya gelirken yanımda pek fazla kitap getiremedim. Buna rağmen getirdiklerimden üç tanesi daha önce okuduğum kitaplardı. Bu üç kitabın yazarları da benim en sevdiğim yazarlar arasında. Kitapları arada bir elime alıp tekrar tekrar okuyorum. Ki onlar şu kitaplar: Devam...
Permalink
Temmuz 15, 2005 at 19:33
· Filed under Uncategorized
Ben artık sizlere şu aşağıdaki sevimli aletten sesleniyorum :)
Lynn adındaki melek şahsiyetin bana zorla borç para vermesi sonucu ruh sağlığımı bu toşibacıkla koruyabilicem. Kendisi bundan böyle bana müzik çalmak, southpark izletmek, daha sık blog yazıp içimi dökebilmek, sevdicekimle ve ailemle konuşmak, okuduğum bir makalede geçen bilinmeyen kavramları anında araştırıp bulabilmek, böylce makaleleri daha iyi anlayıp hocaya artis sorular sorabilmek, fotoğraflara bakıp mutlu olmak ve daha nice benzeri konuda hizmet verecek. Ben de bugün sayın sevdicek A. Murat Eren’den aldığım direktifler doğrultusunda, ona iyi bakacağım, pili bitmeden fişe takmayacağım, virüslerini falan tarayacağım :) Devam...
Permalink
Temmuz 12, 2005 at 21:00
· Filed under Uncategorized
Böyle ben bıdı bıdı konuştukça “Ah bir yorum yapabileydim ben bu kızın söylediklerine” diyorsanız, artık yapabilirsiniz. Yorum aparatı yerli yabancı herkesin kullanımına açılmıştır. Aslında emin değildim başta “yorum”lara açık olsun mu olmasın mı burası diye, ne de olsa bi günlük sayıyoruz ya bunu. Hani sanki ben yazıyorum, ama kimse okumuyomuş gibi, hani aslında biliyorum okuduğunuzu da bilmiyomuş gibi davranıyorum, gibi… :) Bana başta öyle geldi ki, eğer okuyanlar yorum yazabilirlerse, sanki gizli gizli okudukları bi günlüğün sayfalarına dayanamayıp yorum yazmış gibi olacaklar :) Devam...
Permalink
Temmuz 7, 2005 at 23:43
· Filed under Uncategorized
Geçen gün New Orleans’a Tropical Storm Cindy geldi… Şehrin başka tarafını sular seller götürmüş ama bizim ruhumuz duymadı. Bu “tropical storm” hadisesinin ertesi günü hava o kadar güzeldi ki, bir önceki gün yukarıdan birinin kovayla su döktüğünü zannetmenize sebep olan o yağmurun gerçek olduğuna kendimi inandırmam zor oldu… Devam...
Permalink
Temmuz 2, 2005 at 00:06
· Filed under Uncategorized
Almodovar’ın Hable Con Ella (Konuş Onunla) filmini ikinci kez izledim. Devam...
Permalink