Mart 18, 2013 at 12:27
· Filed under Ben Düygü Hanım nasılım, Siportif genç, victory is mine
Geçtiğimiz birkaç ayın zorlukları beni içime kapanmaya itti. Sosyal bir kelebek olmayı bırakıp odamda yalnız başıma daha çok vakit geçirmeye başladıkça buna aslında ne kadar ihtiyacım olduğunu da farkettim. Günlerimi düzene sokmak ve koşmak için vakit yaratmak biraz da bu sayede mümkün oldu. Kitap okumaya da daha çok vaktim oldu. Bu süreçte okuduğum kitaplardan bir tanesi Haruki Murakami’nin “What I talk about when I talk about running” (Koşmaktan bahsederken aslında neyi kastediyorum) kitabı oldu. Kitap, her sene düzenli olarak maraton koşan yazarın koşmak üzerine anılarından oluşuyor, ama isminden de anlayabileceğiniz gibi, aslında sadece koşmak üzerine değil. Bir nevi otobiyografi olduğunu bile söyleyebiliriz. Devam...
Permalink
Mart 1, 2013 at 15:28
· Filed under Ben Düygü Hanım nasılım, Siportif genç
Bloga en son yazdığım günlerde, spor yapmanın etkisiyle harika bir psikoloji içindeydim. O zamandan beri yıldızlı pekiyi hakedecek bir şey yaptım: düzenli spor yapmaya devam ediyorum. O kadar ki, gaza gelip Mart ortası Washington D.C.’de yapılacak maratonda koşmak için bile yazıldım! (Ben yarım maraton koşacağım). Bir ara hafta içi her gün ya koşuyor ya yüzüyordum. Bugünlerde yoğunluktan haftada 3 gün spor yapabiliyorum. Üstelik, koştuğum her gün, o sabah içim sıkkın bile kalkmış olsam, kendimi daha iyi hissediyorum (ama istisnai durumlar mevcut, aşağıda anlatacağım). Biraz (çok sağlıklı bir yavaşlıkta) kilo bile verdim. Buraya kadar iyi. Hatta iyi ne kelime, buraya kadar harika! Devam...
Permalink