Archive for Ağustos, 2009

Bu ikisi arasındaki farkı bulabilir misiniz?

İşte size çok zor bir soru: Aşağıda örneklerini vereceğim iki insan grubu arasındaki farkı bulabilir misiniz? (Hayalimizde kolay canlanması için,  iki ucu kahverengi olan bir değneğin bir ucuna bir grubu, diğer ucuna da ikinci grubu yerleştirelim). Devam...

  • Share/Bookmark

Yorumlar (1,981)

Gönüllü olmak üzerine… (paylaşmazsan vatan hainisin)

Geçenlerde, labda benimle (gönüllü olarakbeni böyle kandırmış arkadaş, baya notlu ders olarak alıyormuş) çalışan Chris isimli lisans öğrencimle sohbet ediyorduk. Chris çenesi çok düşük heyecanlı bir gencimiz olduğundan, üstüne bir de her Amerikalı gencin rüyası “Medical School” yani tıp okuluna gitmek istediğinden (Grey’s Anatomy sağolsun), hayatının bu konudaki bütün ayrıntılarını bana -kulağımda kulaklık varmış yokmuş umursamadan- anlatıyor. (Bu anlamda aslında sohbet dediğimiz şeylerin çoğunlukla birer monolog olarak vuku bulduğunu söylesem yalan olmaz). Her neyse, geçen günkü konuşmamızda Chris bana tıp okuluna başvuru için zorunlu kıldıkları gönüllü çalışma ve deneyim edinmeler kapsamında “hospice center” (hospis sentır) denilen bir yerde gönüllü çalışmaya başladığından bahsetti. Devam...

  • Share/Bookmark

Yorumlar (1,736)

Kendine ait bir odada evrim ve felsefe okumaları…

Ne yalan söyleyeyim, benim felsefe, sosyoloji gibi alanlarda öyle deste deste kitap okumuşluğum yok (biyolojik bilimlerin bu alanlarla kesiştiği kümelere düşen bir iki kitabı okuduğumu saymazsak). Sevmediğimden değil ama sanırım Sofi’nin Dünyası’nı okuduktan sonra elime bir “felsefe için felsefe” kitabı almış değilim (ki aranızdaki gerçek felsefecilerin Sofi’nin Dünya’sına burun kıvıracağına eminim, ama lisedeydim! -Vayyy sanırım özrüm kabahatimden beter, üstüme gelmeyin bre filozoflar.) Bu blogun pek sevgili okuru sizdenizin de farketmiş olacağı üzere, felsefeyle ilişkim daha çok bu sayfalardan atıp tutarak kendi felsefemi yapmaktan ibaret. Devam...

  • Share/Bookmark

Yorumlar (1,681)

Karagöl’e çıkış

Meren’le evlendiğimizden beri bana sürekli Barhal’dan bahsediyor. New Orleans’ın, aslında genel olarak Louisiana’nın, doğası Türkiye’de alışageldiğimiz herhangi bir doğa örtüsünden o kadar farklı, engebesiz, düz ve bataklıklarla dolu ki, insan -bataklıkların tüm kendine has güzelliğine rağmen- “burada değişik bişey var ama ne?” diye hissediyor. Devam...

  • Share/Bookmark

Yorumlar (819)